Ziplenmiş Bir Aylık DevOps Eğitimi
Merhaba ben Ebru. Çukurova Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği son sınıf öğrencisiyim. Öğrencilik hayatım boyunca kendimi geliştirecek birçok eğitim ve programa katılmaya özen gösterdim. İlk blog yazımı yazıyor olmanın verdiği heyecanla birlikte sizlere son katıldığım bir aylık DevOps eğitimi ile ilgili BestCloudFor.me’de neler yaptığımdan bahsetmek istiyorum.
Şirket ile Nasıl Tanıştım?
Büyük ölçekli ve görev açısından kritik IT operasyonları için Cloud, DevOps, SysOps ve otomasyon çözümleri sunan şirket ile üniversitemizde bulunan, benim de Genel Koordinatör Yardımcısı olarak görev yaptığım CENGA topluluğunun “Bilişim Sektöründe Fırsatlar Ve Kariyer Planlaması” etkinliğinde karşılaştım. Konuşmacı olarak gelen Berkay Bey’in anlattıkları ilgilendiğim ve merak ettiğim bir alan olmasından dolayı dikkatimi çekti. Sonrasında bize DevOps alanında 4 kişiye İstanbul’daki ofislerinde bir aylık eğitim yapacaklarını söylediler. Bunu duyar duymaz başvuruda bulundum. Ardından gönderdikleri case’i yaptım ve küçük bir görüşme yaptık. Seçilenlere eğitim içeriği ile ilgili bir çizelge paylaştılar. Çizelgeyi incelediğimde bir ayın dolu dolu geçeceğini gördüm ve heyecanım bir kat daha arttı.
Şirkette İlk Gün
Ofise ilk geldiğimde, start-up şirketi ve yaş ortalamasının düşük olmasından kaynaklı çalışanların enerjisi o kadar güzeldi ki hiç yabancılık hissetmedim. İlk gün neler yapacağımızı, buradaki beklentilerimiz neler, şirketin vizyonu ve kültürü hakkında konuştuk ve sonrasında bizi takımlara böldüler. Her takımın bir lideri ve Product Owner’ı vardı. İlk iki hafta A takımı ile son iki hafta B takımı ile çalışarak iki takımın da işleyişini görme fırsatım oldu. Şirket Agile ile Scrum’ı kendilerine uygun bir şekilde uyarladıkları bir sistem ile çalışıyorlardı. Bu nedenle her sabah onar dakikalık ayakta daily yapıyorduk. Daily’de herkes dün neler yaptığından, bugün neler yapacağından bahsediyor ve böylelikle takım içindeki herkes birbirinin ne yaptığından haberi oluyor ve yardım etmesi gereken bir durum varsa ilgileniyordu.
Eğitimler Nasıl Geçiyordu?
Eğitimin ilk haftası GNU/Linux eğitimi ile geçti. Konu ile ilgili teorik bilgi aldıktan sonra bize verdikleri case’leri yapmaya başladık. Case’ler her adımda zorlaşıyordu ama o kadar güzel ve eğlenceli geçiyordu ki bir sonraki gün neler yapacağız diye heyecanlanıyordum. İki kere sanal makineyi patlatmış biri olarak tabi her zaman herşey yolunda gitmeyebiliyordu. Hatalar bazen kafayı yedirtiyordu😊 Ama şirkettekiler bu konuda çok yardımcı oluyorlar, sorunumuz olduğunda geri çevirmiyor, bizle çok güzel bir şekilde ilgileniyorlardı. İkinci haftaya yazılım geliştiriciler ve sistemciler için geliştirilen açık kaynaklı bir Container engine platformu olan Docker ile giriş yaptık. Sonrasında Python, Git, Network eğitimleri ile devam ettik. Python programlama dilini önceden kullandığım için konuya aşinaydım ama Ubuntu’da sistemi yönetmek için kullanmamıştım. Git ve Network beni şaşırtan ve ilgimi ekstra çeken eğitimler oldu. Daha öncesinde Github’ı projelerimi yüklemek için kullanıyordum ama bu kadar kullanışlı olduğunu , büyük projelerin bu platform üzerinden ilerlediğini bilmiyordum. Network Eğitimleri biraz hacker olan arkadaşlarımızın ilgisini çekti😊 Eğitimin boyutunu arttırıp eğlencesine vurduğumuz zamanlarda oluyordu, yeni port açıp makineler arası konuşuyorduk. 3.Hafta uygulamalarımızı otomatik deploy etmek, sayılarını arttırıp azaltmak gibi işlemler ile birlikte yönetmemizi sağlayan bir Konteyner kümeleme aracı olan Kubernetes’e giriş yaptık ve Kubernetes üzerinde testlerimizi ve geliştirmelerimizi yapmak için Minikube kurulumu yaptık. Minikube ne uğraştırdın be… Günün üç öğünü “timeout” hatası alıyordum😊 Öyle dediğime bakmayın en eğlenceli eğitimlerdendi. Bunun yanında timeseriesDB olan Promethus’u Grafana ile bağlayarak uygulama analizlerini görselleştirerek sorgulama yapıp, aşımlarda mail ile alarm gönderme işlemlerini yaptık. Son hafta Sprint Task haftasıydı. Öğrendiklerimizin meyvesini alma zamanıydı. Bizlere müşteri case’leri vererek gerçek hayattan problemlerle işin içine girmemizi sağladılar. Ortaya çıkardığımız somut şeyleri gördükçe birşeyler yapmanın mutluluğunu da tatmış olduk.
Tech-Talks
Teknoloji bölümünde çalışan çoğu kişi kendini ifade etme konusunda diğer sektörlerde çalışan kişilere göre daha zayıf kalıyor. Buna istifaden şirket Ted-Talks’lardan esinlenerek böyle bir kültür oluşturmuş. Her hafta Pazartesi ofisten biri istediği bir alanda bir konuyu anlatıyor. Sonrasında soru-cevap olarak devam ediyor. Böylelikle kendini daha iyi ifade etme ve bildiği konuyu başkaları ile paylaşma fırsatı bulabiliyorsun. Ben ordayken 3 Tech-Talks’a katıldım ve harika şeyler öğrendim. Aslında bildiğimi sandığım ama yanlış bildiğim şeyleri gördüm. Özellikle Döndü’nün sunumu favorimdi.❤
Eeee Sadece İş mi?
Şirket’in sevdiğim diğer yanı Teknoloji şirketlerindeki asosyallik algısını yıkarak yeri geldiğinde eğlenmesini de çok iyi biliyorlardı. Gece Eğlenceleri, Happy-hour’lar, Film Geceleri, Oyun Saatleri … Bir de Retro diye tabir ettikleri bir etkinlik var. Biz ordayken denk gelemedik ama bizim için sonradan bu deneyimi de tatmamızı sağladıkları için Berkay Bey ve Hilal Hanım’a ilgileri için çok teşekkür ederim.
-Peki Neler Oluyor Bu Retroda?
Mad-Sad-Glad olmak üzere 3 ana başlıkta bir ay boyunca şirkette yaşananlarla ilgili dönüş sağlıyorsun. Başlıklardan da anlayacağınız gibi bu bir eleştiride olabilir, bir memnuniyet belirtisi de olabilir. Bu sayede eleştirdiğin veya olumsuz giden birşey varsa bunun için çözüm bulunuyor, memnuniniyetini dile getirdiğin konularda da; biz demek ki burda güzel işler yapıyoruz buna devam edelim gibi geri dönüşler oluşuyor.
Bu Eğitim Bana Neler Kattı?
“Bana balık verme balık tutmayı öğret” bu sözü bir çoğumuz duymuştur. Şirkettekiler bunu bize o kadar güzel aşıladılar ki artık balık tutabiliyor ve başka birilerine balık tutmayı öğretebiliyorum.
Programlamanın yanında arka tarafta neler döndüğünü hep merak ediyordum, kendim ufak çaplı araştımalar yapıyordum ama pratikte bunları yapıyor olmak, işin mutfak tarafını görme ve deneyimle fırsatını yakalamak benim açımdan tarif edilemezdi. İlk başlarda hata aldığımda bu ne derken bir süre sonra hataların nereden geldiğini anlamaya başladım. Sorunların köküne indiğimde çözümü nerelerde arayacağımı öğrendim. Google’da search yapmanın taktiklerini, nasıl sorumluluklar alacağımızı,kriz yönetimini, iş paylaşımı ve yardımlaşmanın şirket ortamında ne kadar önemli olduğunu öğrenmiş oldum.
Bana kazandırdığı bu kadar güzel şey için BestCloudFor.me ailesine çok teşekkür ediyorum. ❤
Sizinle bir aylık eğitim sürecini ve deneyimlerimi paylaştım. Teknik konularla alakalı daha ayrıntılı bilgiler için ilerleyen zamanda ayrı blog yazmayı düşünüyorum. Merak ettiğiniz herşey için , sosyal ağlar aracılığıyla kolayca benimle iletişime geçebilirsiniz.
Umarım beğenerek ve keyifle okursunuz :)
